Pazartesi

Başbakamayan İle Geçen 7 yıl...Satılıyoruz!!!!

Adaletsiz Kalkınmasız Politikalar


Herşey Türkiye için — - –----> İMF’siz başaramayız
Avrupa Birligi üyesi olacağız–> İslam Birliği kutuğlaşmadır.
Baş Örtüsü Namus Borcumuz–> Baş örtüsü zulmü devam ediyor
Bizim kırmızı çizgilerimiz var —> Kerkük ve Kıbrıs’ta Çizgiler kalmadı
Eğitimde Eşitlik–> Meslek lisesi ve İmam Hatip katsayısı Adaletsizliği devam ediyor
İşsızlik azalacak —> %6 dan %25 ‘e Çıktı
Besicilik Artacak —-> Domuz Etinin Serbest olduğu Çiftliklere kredi veriliyor
Yolsuzluk ve vurgunlara son—> Yolsuzlukların adresi oldular
Vergiler Azalacak—> Vergilerin adları sayılmaz oldu
Irak a Özgürlük Gelecek—–> Kan gözyaşı ve zulme ortak oldular
Dünyada Barış Olacak —–> Büyük Ortadoğu eş başkanı oldu
İmam Hatipler açılacak—–> Havra- sinegog- klise açılıyor
Tarihi Camilere Sahip çıkılacak —> Camiler müze oluyor
Esnaf Büyüyecek—-> protestolu senet artıyor siftahsız kepenk kapatılıyor
Gençlere iş Bulacağız—> Gençler Madde bagımlılığına ahlaki ve manevi çöküntüye sürükleniyor
Doğal kaynaklarımıza sahip çıkacağız—> Petrol yasayla Yabancılara Peşkeş Çekiliyor
Lider Ülke Olacağız—–> Bizim medeniyetimiz batı medeniyetine yenik düşmüştür
Çiftçi Kalkınacak—-> IMF Emri ile Tütün-Pancar- Mısıra kota getiriliyor
Meydanlarda Halka Söz verdiler—-> Rantiyecinin Dış Güçlerin sözünü tutuyorlar

VE TÜM BUNLARA RAĞMEN AKP İKTİDARI 7. YILINI DOLDURUYOR…
AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılında hazinenin iç borç stoku 150 katrilyon, yani o zamanın dolar kuru ile 92 milyar dolar iken, bu borç 2007 yılı sonu itibariyle 180 milyar dolara ulaşmıştır. Dış borç ise, AKP’nin iktidar olduğu dönem başında (2002) 171 milyar dolar iken, bu borç da 2007 yılı sonu itibariyle 302 milyar dolara yükselmiştir.
302 milyar dolar dış borcun 84 milyar doları devletin dış borcu, 114 milyar doları özel sektörün dış borcu, 80 milyar doları sıcak para girdisinden, 24 milyar doları ise yabancıların mevduatından oluşmaktadır. Yani, AKP iktidarı döneminde, dış borç % 77 artarak, 131 milyar dolar artmıştır.
Böylece, AKP döneminde iç ve dış borç toplamı 263 milyar dolardan, 482 milyar dolara yükselmiştir. 180+302=482 milyar dolar. Ekonomideki bu feci gidişata rağmen, AKP hükümetinin hâlâ ekonominin uçuruma gidişini örtbas etme gayretlerine doğrusu şaşmamak mümkün değildir. AKP’nin ekonomi karnesinin bu perişanlığına ilaveten dönemlerinde icra edilen İLKleri sıralayacak olursak:

1- İlk defa bir başbakan zam isteyen memur sendikalarına “IMF’yi ikna edin” dedi.
2- İlk defa bir bakan “tezkere geçmezse memura maaş ödeyemeyiz” dedi.
3- İlk defa ekonomi büyürken, istihdam yerinde saydı, keza ilk defa cari açık verilirken döviz kuru sürekli düştü.
4- İlk kez cari açığın üstünde borçlanma yapıldı.
5- İlk kez Yunan Kilise Bankası Türkiye’de banka aldı.
6- İlk defa domuz kesimlik hayvanlar sınıfına alındı ve teşvik kredisi verildi.
7- İlk defa kamunun kamuya olan borcu piyasadan borçlanılarak ödendi. İlk defa düşük faizli dış borç yüksek faizli iç borç ile ödendi.
8- İlk defa döviz sürekli düşerken, döviz cinsi borçlar TL cinsi borca çevrildi.
9- İlk kez İsrail’li işadamına gizli bir şekilde 800 milyon dolar kaynak aktarıldı.
10- İlk defa bir başbakan işsizliğin dünya gerçeği olduğunu söyledi.
11- İlk defa yabancı rantiyecilere vergi muafiyeti tanındı.
12- İlk defa bir kanun daha uygulanmadan değiştirildi. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Türk Ceza Kanunu daha yürürlüğe girmeden değiştirildiler.
13- İlk defa bir kanun bir haftada iki kere değiştirildi. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu bir haftada iki kere değiştirildi.
14- İlk defa Petrol Kanunu ile yabancılara 50 yıllık imtiyaz verildi.
15- İlk defa zina suç olmaktan çıkarıldı. İlk defa kapkaç diye bir sektör ortaya çıktı.
16- İlk defa bir başbakan çiftçilere “gözünüzü toprak doyursun” dedi.
17- İlk defa bir başbakan Müslüman topraklarını işgal eden Hristiyan ABD askerlerinin sağ salim ülkelerine dönmeleri için dua ettiğini açıkladı.
18- İlk defa borç gayrısafi milli hasılayı aştı. İlk defa şirketlerin yatırım istisnası kaldırıldı.
19- İlk defa bir başbakan “bir dönem dini kullandık” dedi.
20- İlk defa dar gelirlilerin alım gücü bu kadar düştü.
21- İlk defa bir başbakan yapılan bir ihaleden önce uçak istedi, sonra mercedese razı oldu.
22- İlk defa enflasyon % 10 artarken, pancar fiyatları 99 kuruştan, 88 kuruşa indi.
23- İlk defa fındık üreticileri taban fiyat sebebiyle perişan oldu ve en büyük mitingini yaptı.
24- İlk defa bir başbakan ve dışişleri bakanı, İslamiyet’i yok etmeye yemin eden bir papanın heykeli önünde fotoğraf çektirdi ve AB Anayasasını imzaladı.
25- İlk defa iletişim sektörünün tamamı yabancıların kontrolüne geçti.
26- İlk defa bir başbakan Türkiye’yi pazarladığını açıkça itiraf etti ve toprak satılıyorsa “alıp götürmüyorlar ya” dedi.
27- İlk defa bir başbakan “borç yiğidin kamçısıdır” demekle borçlanmayı başarı olarak gösterdi.
28- İlk defa bir cami kiliseye çevrildi.
29- İlk defa kilise ve havralar imar planlarında yer aldı.
30- İlk defa bir başbakan Yahudi think tank kuruluşundan “üstün cesaret ödülü” aldı.
31- İlk defa Türk askerlerinin başına ABD güçlerince çuval geçirildi.
32- İlk defa TBMM tarafından tezkere reddedilmesine rağmen, Dışişleri Bakanlığı genelgesi ile Amerikan savaş araç ve gereçleri Türkiye üzerinden Irak’a aktarıldı.
33- İlk defa bir başbakan baş danışmanı Amerikalılara başbakan için, “bu adamı kullanın, dini inancı size yardımcı olacaktır, onu süpürge deliğinden aşağıya atmayın” dedi.
34- İlk defa bir Türkiye Başbakanı, 22 İslam ülkesinin sınırlarını değiştirecek olan Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanı oldu.
35- İlk defa bir başbakan açız diyen işçiye kızarak, “ananı al da git” dedi.
36- İlk defa bir başbakan pkk’nın kurucusu ve ilk lideri olan Abdullah Öcalan’dan bahsederken “sayın Öcalan” şehitlerimize için ise “kelle” cümlelerini kullandı.

SATILIYORUZ!!!!!!!!!!!
Ve Akp’li Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan’dan İnciler…
BEN BU ÜLKENiN PAZARLAMACISIYIM ....
Kemal Unakıtan ...
"Sümerbank tarihten siliniyor.Elinde bir şey kalmadığı içinismini de kaldırıyoruz."
Kemal Unakıtan
SEKA iÇiN SÖYLEDiĞi
"Stratejik yer imiş.Ne stratejisi,önemli olan müşteri bulmak.Müşteri gece gelsin,pijamayla çıkarım karşılarına.Seviyorum bu işleri arkadaş."
Kemal Unakıtan
ŞEKER FABRiKALARI iÇiN SÖYLEDiĞi
Kar edeni de, zarar edeni de satacağız!"
Kemal Unakıtan
TEKEL iÇiN SÖYLEDiĞi
"Babalar gibi satarız!"
Kemal Unakıtan
PETKiM iÇiN SÖYLEDiĞi
"Ülkenin işgal altına girdiğini söylüyorlar.Gelsinler işgal etsinler!"
Kemal Unakıtan
TÜPRAŞ iÇiN SÖYLEDiĞi
"Parayı veren düdüğü çalar.TÜPRAŞ'ı Ruslara satar mısın,diyorlar.Satarım arkadaş"
Kemal Unakıtan
TELEKOM iÇiN SÖYLEDiĞi
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım,20 bin Dolar veren herkese,TELEKOM' a ait Bilgileri vereceklerini söyledi.Burada utanç verici olan, bunu ima etmek için kullandığı cümle:Binali Yıldırım; " bin dolar veren kızımızı görür" diyor
LiMANLAR iÇiN SÖYLEDiKLERi
"Ne banka bırakacağız, ne fabrika,Ne de işletme. Liman da bırakmayacağız.Hepsini satacağız!"
Kemal Unakıtan
Şimdi bu kadar şeyden sonra ne söylersek az olur değil mi?
-Ki zaten bu kadarla kalmıyor…
Bu konular subjektif yaklaşılması gereken konulardır, bende öyle yapacağım;
Satıldı denilen bütün kurumların ''ak parti kasasına para girsin'' mantığıyla satılmamıştır. satmak yerine özelleştirmek kelimesini kullanırsak daha iyi olur. niye diye sorucak olursanız, ak parti hükümetinin bu kurumlar üzerindeki ekonomi politikası şu şekildedir; bütün zarar eden işletmelerin %49'unu yabancı şirketlere vererek sıcak paranın bir nebze de olsa ülke içinde kalmasını sağlamak ve elde edilen karla yeni işletmeler açmaktır veya satılan işletmeleri tekrardan geri alabilecek düzeye gelmesini sağlamaktır gibi düşünceler türer oldu son zamanlarda…
Çocuk kandırmayalım ve az buçuk nedenlerini araştıralım özelleştirmelerin. Çok merak ediyorum bu satılanların hepsi hükümete yük olan kuruluşlar mıydı? Hiç sanmıyorum. Bazı stratejik kurumlar elde tutulmalıydı. Bu kurumlardan zarar edenler vardı, ama zarar eden etmeyen tüm kurumlar satıldı. Karşılığında da komisyonlar ceplere indirildi tabi. Bunun benzeri akpli belediyelerin gayrimenkul satışlarında oluyor. Satış karşılığında komisyon alınıyor. Yakın geçmişteki şaban dişli olayında ve Gaziantep büyükşehir belediyesi'nde olduğu gibi. Herneyse...
Örneğin bir telekom zarar mı ediyordu?
Hayır.!!!
Fransa kendi telekomunu yabancılara sattı mı?
Hayır.
Neden satmadı ?
Çünkü stratejik önemi var.!!
Bugün bakıyoruz abd bazı şirketlerini kamulaştırma yoluna gidiyor. Çünkü kapitalist sistem o kadar vahşileşmiş ki, buna karşı önlem almak kaçınılmaz oluyor.
Evet özelleştirme her sanayileşen ülkede yapılmalı. Daha iyi hizmet için bu şart. ama uzun süreli yapılan satışlar Türkiye'nin geleceğine ipotek koymaktadır. Akp'nin buna hakkı yoktur.
Devletin zarar eden ya da kağıt üstünde ediyormuş gibi zorlanan kurumlarını satarak çözüm üretemezsiniz. 100 liralık bir malı, zarar ediyordu gerekçesiyle 1 lira'ya satarsan-ki bu kamu malıysa bunun adın özelleştirme ya da elden çıkarma değil, peşkeştir.
Petkim zarar eden bir kuruluş muydu?
Tüpraş zarar eden bir kuruluş muydu ?
tekel? mersin limanı?
iskenderun limanı?çeşme limanı? kuşadası-dikili-TRABZON LiMANLARI ?
iskenderun demir çelik fabrikası?
şeker fabrikaları?
termik santraller?
milli piyango?
erdemir ?
türk telekom?
sütaş?
kıbrıs türk hava yolları?
tedaş?
YURDUN HER YERiNDEKi SOĞUK HAVA DEPOLARI?
TUZ FABRiKALARI.?
MADEN iŞLETMELERi?
YÜZLERCE VAR, YAZMAKTAN YORULUR iNSAN.
Bunların hepsi zarar ediyordu. bi daha okuyalım yukarıdan aşağıya. Türkiye'de şu an en fazla gelir getiren kamu mallarıydı pek çoğu!
Saymakla bitmeyen ve bu hükümetin gerçekten satıcı olduğunun göstergesi olan listedir yukarıda ki…
Bazı arkadaşlar da bunu hafife alarak dalga geçmektedir. İsrail nasıl oluşmuş bilmeyen ama her fırsatta kahrolsun israil diyen, müslümanım diyen ve her fırsatta amerika yanlısı hareket eden kişilere bazı gerçekleri anlatmak deveye hendek atlatmaktan zordur.
En basiti Telekom, adamların ne yaptığının, iletişimi kesmeyeceğinin garantisini verebilirler mi bu dışarıdan ahkam kesen özelleştirme iyidir arkadaşım diyerek hariçten gazel okuyan kabadayılar?
Bilmeyenler için Türk'ün Ateşle İmtihanı-Halide Edip Adıvar okuyun da o kritik şeylerin ne kadar da önemli olduğunu anlayıverin. Yakın geçmişi bilmezsek, şimdiyi anlamak, yapılanları görmek çok zor oluyor maalesef…
Aslında en acısı, en çok koyanı da 16 mayıs 2008 tarihinde yani Atatürk'ün bandırma vapuruyla samsun'a doğru yola çıktığı gün samsun limanının satışıdır. Yazıklar olsun...!! Bu topraklara bastığınız her adım, içilen her yudum su, bu vatanı satanlardan bir gün kat be kat çıkacaktır…
Bir ülkenin en önemli değeri değil midir toprak? Filistin'in bu hale gelmesinde Yahudilere sattıkları toprakların neden olduğunu bilmiyor muyuz? yok özelleştirme yeri geldiğinde iyimiş yok dışarı açılmamız lazımmış falan filan her şeyi geçtim;Biz bu toprakları kanımızla canımızla almadık mı, kanımızla canımızla korumadık mı niye satalım!!! Satılmasına neden, nasıl izin verelim, razı olalım, göz yumalım??!!!
“AK PARTİ” Adalet ve kalkınma partisi'nin insanları kullanmaya zorladığı, tüzüğünde belirtilmiş resmi kısaltmasıdır. Bana göre anti-demokratiktir. Hiç kimse ak olduğuna inanmadığı bir şeye ak demek zorunda değildir. Ayrıca akp denildiğinde neyin kastedildiği de zaten aşikar…
ŞİMDİ ÇAMUR ATMALARA KARŞI BAŞTAN SÖYLÜYORUM, TÜRK’ÜM!!..MÜSLÜMANIM!!..HİÇ BİR PARTİ VEYA ÖRGÜT İLE BİR ALAKAM YOK…SADECE VATANINI SEVEN VE KORUMAK İSTEYEN BİR TÜRK GENCİYİM…BU KADAR…
Atam, hala yaşıyorsak: Edepsizlik sayesinde!
Altı oku soruyorsan, Politika dehlizinde!
Hele partin senden sonra, evrimlerin tavizinde!
Vasfedeyim halimizi, Kalemime ver izin de!
Yobazlarla gericiler, Onlar bizden daha zinde!
'Atam, atam...' derler ama, Bir adınız var sizin de...
Halkçılıkla devletçilik: Anlatamam, çok hazin de...
Çoktan beri sahteciler, ağır çeker her vezinde!
Tek umut var, o da yalnız, Amerikan dövizinde!
Sorma ata'm, halimizi, Hal mi kaldı anlatacak...
İşte geldik dizindeyiz! Yata yata çok yorulduk,
Tatil yaptık, izindeyiz!
Sanayide henüz daha,
Cafer için lazım diye, Amerikan bezindeyiz!
Geçeceğiz avrupa'yı Ama şimdi izindeyiz!
Hocamız var, hacımız var, Uçan kuşa borcumuz var,
El oğlunun ağzındayız! Ama bizi zor bulurlar,
Bahar, yaz, kış izindeyiz!
Evet, doğru söylemişsin: 'Türk milleti çalışkandır! '
Biz de senin tezindeyiz!
Dinlenmekten yorulduk da, Onun için izindeyiz!
Zinde kuvvet diye söz var, kimse bilmez adresini,
Ah izindeyiz, vah izindeyiz!
Bugün değil, bu yıl değil, Çoktan beri izindeyiz!
İlerledik ata'm öyle,
Şimdi görsen tanımazsın:
Amerikan tarzındayız!
Arasan da bulamazsın,
Otuz yıldır izindeyiz!
Aziz Nesin
Nasıl da paylaşıyor insan isterse,
Nasıl da birmiş meğer hasretler,
Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye,
Sevmeye...Öğrenmeye...