Pazar

Brüsssst...!

Az kaldı kurtaracağım dünyayı!
Nedense takıldım insanlığa bugünlerde. Maymundan mı geliyoruz mesela?
İnanıyorsak, inkar mı ediyoruz aslında, kafir miyiz?
Ya da inanmıyorsak cennete gitmeyecek miyiz sırf bu nedenden dolayı?
Fosilimiz nerde peki? Bulmuşlar! Hangi ara?...

Fazla girmem bu konuya. Öyle bir bakıp çıkacağım.
İnanç sorgulayacak insan olmadım ben hiç çünkü. Hele hele evrim teorisine inanıp inanmamayla cennet ve cehennem arasında bağ kuracak biri hiç değilim. Maymundan gelmenin pek hoş bir düşünce olmadığı kanaatindeyim ama bilime ve düşünce özgürlüğüne saygım var, kanıt gösterilirse inanırım belki de.

Aslında şu sıralar nereden geldiğimiz değil nereye gittiğimiz benim takıntım.
Bebek değil insan doğuyoruz biz. Saf, katıksız insan. Doğal ihtiyaçlarımız karşılanınca, fazlasına gerek duymadan yaşıyoruz. Yavaş yavaş öğreniyoruz ayağa kalkmayı.
Ayağa kalktıktan sonra ne oluyor?
Düşürüyorlar yada düşüyorsun, sonra bir daha kalkıyorsun...
E hadi bi daha güm!... Eh bi daha hop...derken...
Büyüdük demeye başlıyoruz ya hani, yaşlandık diyoruz bazen. Yalan hepsi.
Boşa böbürlenme büyümenle, önemli olan kısım insan olarak kalabilmek yüklendiklerimizle. Hayata gözlerini kapatırken, gözlerini açtığı an kadar insan kalmak başarı...
Araları dolduran o yaşadıklarımız, tecrübe dediklerimiz...
Nasıl da değişiyor insan... Tamamlanamıyor bir türlü...
Her sene farklı bir sen oluyorsun aynada, yaşadıkların, acıların, kazıklar, kavgalar, bitişler, başlangıçlar, düşmeler ve yeniden kalkmalar...
Büyüdük diyoruz ya yaşanan sıkıntıların bizi olgunlaştırdığını düşünerek...
Yok büyümüyoruz, kirleniyoruz sadece...
Doğumdan ölüme bütün hayatımız bebeklik aslında.
Hayat yolunda ne kadar evrimleşmediğimiz, değişmediğimiz de insanlığımız...

Yeniden haber izleyemez oldum, gazete okumak istemiyor canım,
görüntüye bakınca insan diye nitelendirdiklerimizin aslında "hayvan" bile olamadığını gördükçe..

24 saat içinde 6 şehit...!!!!

Siirt'te 13-14 yaşlarında 8 çocuk, 2 yaşında ki bir oğlan ve 3 yaşında ki kız çocuğuna sırayla tecavüz etti!!

İlkokul öğrencisi kız'a okul müdürünün de içinde bulunduğu 25 kişi tecavüz etti!!

İznik'te 17 yaşındaki zihinsel engelli kıza tecavüz eden 4 kişi tutuklandı.!!


E ama allah belanızı versin! Bu ne! Ne bu!!
Ne oluyor...!!
Anladık evrim geçirerek bugünlere geldik, yani Darwin öyle diyor da, yavaş yavaş başka bir şeye doğru gidiyoruz, bu değil benim insanlık halinden anladığım!

Hadi geçmişe yapacak bir şey yok.
Tamam evrimleştik zaten büyürken, ona da yapacak bir şey yok, geçmiş olsun.
Ama artık sorumluluğumuz daha fazla evrime uğratmamak insanlığı.
Artık olması gereken, kavgalarla, savaşlarla, cinayetlerle, hırslarla, parayla,
kendi yarattığına esir olmadan, daha fazla evrimleşmemiş bir insanlık bırakmak sonraki nesillere...

Yoksa bu gidişle artık korkmayı bırakıp o tuhaf çizgi filmlerdeki, vahşi, kötü yaratıklara döneceğiz...

Döndük mü yoksa?

Başımızda ki iktidara, işleyişine, yapılmak istenene, günden güne olan olaylara, o 2-3 yaşlarında ki çocuklara tecavüz eden ve ne yaptığının gayet farkında olan, 13-14 yaşlarında ki o çocuk müsveddelerini serbest bırakabilen adalet anlayışımıza ve insanın insana yaptıklarına bakınca dönmedik desem yalan...

Neyse...

Yaratık haline gelip bir göktaşı düşemeden kafamıza, birbirimizi yiyerek tükeneceğiz sanırım... En güzeli göktaşı son hızla gelip insin tepemize, bunları görüp duymaktan daha iyidir...

Fakat düşünüyorum da, baştan başlarsa hayat bir gün yeniden öyle ya da böyle, fosillerimizle çok eğlenecek yeni canlılar.
Umarım bizim yapamadığımızı yapıp, ders de alabilirler...

Umarım kafa taslarının içinde bir beyin olduğunu ve o beyini kullanarak mucizeler yaratabilecek canlılar olduklarını farkedip güzel bir dünya yaratırlar kendilerine...

Savaşın olmadığı, psikopatça zevkler için birbirlerini öldürmedikleri, cinsel istismar ve benzeri travmalarla hayat karartmadıkları, din, mezhep v.b ayrımların ve ırkçlığın olmadığı, korkunun yer almadığı, herkesin birbirine "insan" olarak baktığı, yaşanılası bir dünya yaratırlar...Umarım...

Telli telli telli şu telli turnaaa,
Sanma ki yaralı uçmaz bir dahaaaa,
Takılmış kanadı göçmen buluta,
Anlatır eski beni şimdiki bana...
Sakın çıkma patika yollara
O dağlara, kırlara, o karlı ovaya,
Yenik düşüyor herşey zamana,
Biz büyüdük ve kirlendi dünya...
Ne kalır yarına bizden sonraya,
Herşey binip gitmiş uçurtmalaraa...
Nasıl da paylaşıyor insan isterse,
Nasıl da birmiş meğer hasretler,
Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye,
Sevmeye...Öğrenmeye...