Salı

5 Haftalık Gebesiniz. NÖY!

Selamlar...
Ne uzun zaman, ne uzun zaman... Habire bir sürü şey oluyor ama bir türlü oturup düzenli yazamadığımdan kaçırıyoruz. Evlendim evleneli bu yazma işleri bende iki ayda bir'e düştü. Kusura kalma. İnsanın aksiyonsuz geçen günü olmayınca, olanı biteni kavrayıp sindirip geçirene kadar yeni birşey daha pırtlayınca artık ipin ucu kaçıyor ama en azından bir süre düzenli yazıp şu süreci kaydetmek istiyorumm... 15 gün önce hamile olduğumu öğrendim, tamamen tesadüf, bana kalsa doktora falan gitmezdim de işte hep anneanneciğimin o tertemiz kalbinin işi bunlar.
Anneannem dedem öldükten sonra sürekli bir kafa sallama, baş dönmesi halinde, hastalığının adı vertigo, Allah kimseye vermesin çok beter birşey. Onu kontrole götürmem gerekiyordu 5 mayıs pazartesi günü, buluştuk, mert bizi hastaneye bıraktı, daha muayne saatine 2 saat olduğu için hastanenin bahçesine oturduk, dedik birşeyler yiyelim sohbet, muhabbet falan, bende 20 gündür adet olmuyordum, konu oradan açıldı. Ama kasıklarımda nasıl bir ağrı anlatamam, özellikle son 10 gündür, uykudan uyanıyorum ağrısından, vücudumu bir ateş basıyor, kendimi buzlu sulara atsam sönmeyecek böyle acaip bir haller içindeyim, normal de de adet gecikmelerine çok alışkınım, hani adet günüm tam 28 gün dolduğunda tekrarlanırsa şaşırıyorum o derece, bunları anlatıyodum, hani kasık ağrılarım, ateş basmaları normaldir, ha oldum ha olucam diye sohbet ediyorduk. Anneannem dedi, gel bi muayne ol, belki bir kist falan vardır bu kadar ağrı yapması normal değil, belki bi ilaç verir doktor rahatlarsın falan dedi, ilk başta ne yalan söyleyeyim yanaşmadım. Yok istemem, durup dururken şimdi bi hastalık çıkar başıma diye. Bu da nasıl bi kafaysa, bildiğin babama çekmişim, hastalık olsun da ben bilmiyim, başıma iş çıkmasın şimdi diye doktora görünmemek gerçekten dahice.Genetik... Neyse bi şekilde istersin istemezsin derken muayne için müsait zamanı sordum 20 dk sonra girebilirsiniz dediler, girdik. Central Hospital'da Erhan bey, sakin, samimi, iyi bir doktor, bir kaç sorudan sonra muayneye girdim. "Burada kese var, 5 haftalık gebelik var" demez mi. Hayatımda inan daha büyük bir korku hissetmedim, doktor söyleyince refleks olarak nasıl bir göz devirdiysem adama, "istenmeyen bir gebelik mi?" dedi. yok dedim, sadece beklemiyordum, hiç beklemiyordum... Birşeyi hayal ederek istemek ile iş gerçeğe binince hissedilenlerin alakası yokmuş. Evet mertle çok konuşuyorduk, hayal edince mutlu oluyorduk falan ama sanki öyle düşünen hisseden ben değilmişim, ben buna hazır değilim moduna girdim resmen, istemiyorum, ben bunu istemiyorum diye tirtir titredim doktorun karşısında. Doktor da eğer istiyorsan bundan sonra düzenli olarak kontrollerini yapmamız lazım ama istemediğin bir gebelik ise düşün vaktin var dedi. Aldırmayı hiç düşünemedim, kıyamam, ama yani anlamadığım bir psikoloji içine girdim, inanılmaz bir korku... Bana ilk duyduğunda ne hissettin deseler, en baskın hissettiğim şey korkuydu.. neyse biraz sakinleyince ilk merti aradım, inanmadı bana inek. şaka yapıyorum, ananemi hastaneye getirdik, onun ultrason görüntüsünü yolladım da kandırıyorum onu sandı. Zar zor ikna ettim adamı ya. İnsan vallahi hamileyim lan dermi. sonra da annemleri, kayınvalidemi falan aradım, delirmişler sevinçten, mert hemen atladı hastaneye geldi, bana bir sarılma, surat kıpkırmızı, sırıtık, ben ne hissediyorum hiç bilmiyorum, karman çormanım, herkes sevinçten sarılıyor öpüyor, karşılık bile veremiyorum, bir anda sadece 45 dk içinde hayatım öyle bir değişti ki, hemen sigara pakedi çöpe, onu yeme, bunu içme, uzanma, eğilme, yavaş hareket, bunu bol bol ye, bık bık. Ve şimdi ilk haftanın o psikolojisini atlatmış, tamamen annelik hormonları ile savaşan, bebeğinin ilk kalp atışını dinlemiş, her gün ağlama siftahımı neyle yapsam diye etrafa bakınıp, evin kendi kokusundan bile öğürüp duran, genel de iyi ve mutlu bir anne adayıyım. Vücudum sıcaktan yanıyor, deli gibi, geceleri dönüp duruyorum çünkü yattığım yer bir kaç dakika sonra bildiğin kaynar hal alıyor, yakında merti yataktan atabilirim, bolca dönmem gerekiyor soğuk nokta yakalamak için ama bana ayrılan alanda bu oldukça zor, midem bulanıyor özellikle kokulardan, hayatta en çok sevdiğim kahve sigara ikilisinden bildiğin tiksiniyorum, kokularına tahammülüm yok, sabahları genel de midem bulanıyor çok hafif onu da çubuk krakerle atlatıyorum. Gidişat iyi, herkes erkek diyor, ben ve bir kaç kişi de kız diyor bakalım bizim pirinç ne çıkıcak. Kalp atışını duyduğum an kafama tencere indi sanki, galiba hayatımda duyduğum en güzel ses, güpgüpgüpgüp.... Her gece yatmadan önce dinliyorum, benim içimden mi geldi o ses, biri mi var içimde gerçekten kalbi falan atan... Hayır ruh ve beyin olarak 16'da kaldığım için çok inanasım gelmiyor anne olacağıma... Ama çok mutluyum.. Pirinçle 7. haftayı bitiriyoruz bu hafta. Yani önümüzde ki pazartesiden itibaren tam anlamıyla 2 aylık hamile oliciiim. Yarın doktorumun benden istediği yaklaşık 17 tane liste haline bir test ordusu var, onları yaptırmaya gideceğim, haftaya da pirincimi göreceğiz. 3 hafta sonra kontrole geliceksin deyince erhan bey, üzüldüm, 3 hafta göremicekmiyim diye, çok merak ediyorum, bazen hiç bulantım vs. belirtim olmuyor, o zaman korkuyorum bişey mi oldu diye, sonra bi kahve kokusu geliyo burnuma, bir öğrüyorum, tamam diyorum anneciim, şaka, ordamısın diye baktım. :) biz de durumlar böyle, eğlene, ağlaya günler geçiyor, düzenli olarak yazmaya çalışıcam, öptüm kocaman. Seni de öptüm pirincim, annen ağzını burnunu yer.












Nasıl da paylaşıyor insan isterse,
Nasıl da birmiş meğer hasretler,
Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye,
Sevmeye...Öğrenmeye...