Salı

8 Gün... =)

Olan bitene diyecek söz bulamamak ne enteresan...

Bundan belki en fazla 1 sene önce olsa ohooo... dünya kadar lafım vardı, düşüncelerim, konuşma isteğim, bitmek tükenmek bilmeyen öfkem, hazımsızlığım...v.s...

Şimdi mi?

Tek kelime edesim gelmiyor, saklıyorlar benden olanı, o an keyfim kaçmasın daha normal daha sakin bir zaman da söyleriz diye, sonra çekiyorlar odaya,
böyle öğrenmeni istemedik, durum budur deniyor...
Donuyorum bi süre, tepkisiz kalıyorum, "hıı...iyii...", "hımm...",
-e normalsin...??
-e iyi pek bi tepki vermedin...
"e belliydi zaten hissediyordum ben..." diyorum çantamı karıştırırken...
-ooo iyi iyi...

Biraz zaman geçiyor üstünden patlıyorum, ağlıyorum belki bi 15-20 dk en fazla, sonra normale dönüyorum, beynimde bir boşluk, gerçekten boşluk, ne düşüneceğimi bile bilemediğim bir boşluk, göğüs kafesimde bi ağırlık, başımda korkunç bir ağrı...
İki lafı bir araya getirip konuşmak ne kadar zor, ne kadar halsizim...
Yenilen kazıkların sayısı arttıkça nasıl da hissizleşiyor insan, öyle yorgun hissediyorum ki olan bitenin kritiğini de, dedikodusunu da yapmaya halim yok...
Bir kaç tane sigara içip yatıyorum, gözümü kapatıyorum, düşünceler...düşünceler... Kafamı yastığın altına gömüyorum iyice, teknoloji ve bilim artık daha da ilerlemeli, insanoğluna bir açma kapama düğmesi yapılmalı, böyle zamanlar da düşünmeden uyuyabilmek için kapamalı insan kendini o düğmeden, yoksa benim gibi sabahın 7'sine kadar dönüp duruyorsun...!

Artık derdim kendimle değil biliyorum, bende ne eksikti diye sorgulamıyorum, kıyaslamıyorum, eksik bende değildi biliyorum, huyumdur sevdiğim zaman dibine kadar giderim bir ileri ki sahnenin olasılıklarını hesaplamadan ve bu yüzden hep uçlarda yaşarım ama şimdi biraz daha sağlam olmamda ki tek sebep eksiğin bende olmadığını bilmek...belki bu yüzden o ne düşüneceğini bilememezlik, konuşmak istememe... Nasılsın, daha iyi misin sorularını "iyiyim, iyiyim..." diye geçiştirme...önceden olsa sorguluyordum, kıyaslıyordum, konuyu bıkana kadar, kusturana kadar didikliyor, konuşuyor, sürekli etrafıma aynı soruları sorup, aynı cevapları alıyordum..ta ki "yeter!" dedirtene kadar... Ne mutlu bana ki geçti o devre... Sessizlik güzel şey... Kafayı o konuyla yormamak, yavaş yavaş yukarı çıkıp ışığı görmeye başlamışken tekrar en dibe gitmemek için çabalamak, farkında olmak güzel şey... Ruhuma, kalbime atılan her çizikte, canımın nasıl acıdığını her hissetmemle aynı anda bunu artık kontrol altına alabileceğimi bilmek ve bunlarla olgunlaşmak daha da güzel...

Olsun bakalım... Yine böyle olsun...

Yazdıkça rahatlardım eskiden.. şimdi daralıyorum.. biten her yazıda, sanki bir şeyler geçiyor üstümden.. iki duvar arasında kalmışım sanki.. hani bazen herşey ters gider ya.. kim dokunsa acır için.. en olmadık şeylere alınır, en yapılmayacak hataları yaparsın.. hani zaman hiç geçmeden durur baş ucunda.. ama gözünü beş dakika ayırsan saatten, tekrar baktığında geç kalmış olursun hayata.. İçim dar, dışım sıkkın işte...

Kelimeler… beni yoruyor artık durdukları yerde.. keşke diyorum...bir kitap olsa.. kapağında ismim dursa.. biriktikçe taşıyor aklımdan cümleler... Artık ne yazmak, ne de düşünmek istiyorum... Akıntıda gibiyim, kaptırdım bi kere, çabalamıyorum bile, öyle gidiyor hayat, çok sağlam insanlar var etrafımda benimle olmak isteyen, benimde olmak isteyebileceğim, karakterli, dürüst, güvenilir... Ama kendi karaktersizliğime bir çözüm bulmalıyım...

Arama beni duygu hanım, bu aralar kendime çok uzağım sanki...
Yorgun, umursamaz...
2010'a 8 gün kala, son depresyonumu yaşıyor olduğumu umuyorum, bu seneyi bir gün baştan sonra oturup yazacağım...

Ne lanettin ya 2009...bi git...!! Ama son golü iyi attın helal olsun, berbat başlamıştın, berbat bitiyorsun bravo! Halbuki bir an için güzelleşeceksin sanmıştım da, şaka yapmışsın kötü yedim...

Son kırmızı şarabımı içiyorum bu gece, yanında peynirlerimle, bunu da senden öğrenmiştim ya, hepsini bırakacağım!
Aklım dönüyor kadehlerin arasında.. birbirine karışıyor renkler.. uyku süzülüyor kirpiklerimden, süzgeçte kalıyor gündelik telaşlar.. ne olur sanki, bu gece herşey gitse aklımdan...ne kaybederim ki bundan sonrasında sıfırlansam... hep doğru olanı mı yaptım bugüne kadar acaba... ölür müyüm sence yanlışlarımı sevsem...

Neyse karar verdim 8 gün sonra şu 1 senede olanı biteni, geleni, geçeni, geçireni... Hepinizi yaşanmadı farzedicem!

Kendimi senin yerine koydum nolcak?!!
ben dipdeyim sen seyirde!!
istediğin gibi değil de buysam nolcak?!!
ben alelade, sen nadide...

Eminim sevmediğinee, eminimmmm...
bir gün bile sevmediğine...

Dip di ri ri rum...

Hiç yorum yok:

Nasıl da paylaşıyor insan isterse,
Nasıl da birmiş meğer hasretler,
Nasıl da mecburmuşuz sabretmeye,
Sevmeye...Öğrenmeye...